int dergi 36 - page 52

52
Eğitimde pedagojik yaklaşım
formasyonlarıdır. Pedagoji, İngilizce “ pedagogy
“ sözcüğünden gelen “ eğitim bilim ve teorisi “
anlamını taşımaktadır. Formasyon ise, İngilizce
“Formation“ sözcüğünden türeyen “biçimlenme“
olarak tanımlanabilir. Dolayısıyla pedagojik
formasyon kavramını “Eğitim-öğretim verebilmek
için sahip olunması gereken biçimlenme duru-
mu“ olarak düşünülebilir. Pedagojik formasyon
eğitimi “eğitimci“ olabilmek için sahip olunması
gereken bir eğitimdir. Pedagojik formasyon
eğitimi ile eğitimci, öğretim metotlarının doğru
bir tarzda kullanılmasını sağlar.
Ayrıca yine bu eğitim ile birlikte eğitimci, gelişim
psikolojisi, ölçme ve değerlendirme, öğretim tek-
nolojileri ve tasarımı, öğretmenlik uygulaması ve
rehberlik alanlarında da önemli bir bilgi birikimi
kazanır.
Sonuç olarak, etkin nitelikli ve verimli bir eğitim
için eğitimin bütünselliği içerisinde süreç bütün
taraflarıyla değerlendirilmelidir.
Eğitim pedagojisinde önemli bir kural olarak
karşımıza çıkan “eğitim süreçlerindeki bireylerin
doğru analiz edilmesi“ ilkesine anekdot oluşturan
“PULSUZ DİLEKÇE“yi siz değerli okurlarla paylaş-
mak istiyorum.
Eğitim, bireylerin yaşadığı doğayı anlamaları,
algılamaları, değiştirmeleri, geliştirmeleri ve yö-
netme süreçlerinde belirli konularda bilgi, beceri
ve davranış kazandırmak için öğretim-öğrenim
sistematiği içerisinde yürütülen faaliyetler
bütünlüğüdür. Eğitim, işgücüne ise vasıf ve
nitelik kazandırarak üretim süreçlerinde emek
faktörünün niteliğini arttırır.
Eğitim, bireyin doğumundan ölümüne (beşikten
mezara) süren uzun yaşam yolculuğunda onun
yol arkadaşıdır. Bu yolculukta birey hayatı bo-
yunca “HAYAT OKULUNUN“ hem öğretmeni hem
de öğrencisi durumundadır.
Eğitim, iki sac ayağı üzerinden inşa edilir. Birin-
cisi bilgilenme temelindeki TEORİK SÜREÇ, bir
ikincisi ise edinilen bilginin davranışa dönü-
şüm süreci olarak tanımlanan PRATİK SÜREÇ.
Teorik süreç pratik süreçle buluşarak bir vücuda
dönüşebilir. Aksi takdirde yalnız başına teorik
süreç bir kas yığını, pratik süreç ise bir iskelet
yığını olarak kalır. Kas ve iskelet buluşması ile
bir vücuda dönüşüm gerçekleşir.
Özcesi eğitim süreçlerinin herhangi bir ayağının
eksik olması eğitim sürecini kesintiye uğrat-
maktadır. Eğitimin etkin, verimli, katılımcı ve
bilimsel esaslar üzerinden sürdürülmesi için
Eğitim Pedagojisi temel alınmalıdır.
Eğitim Pedagojisi, bütün öğrenim dönemlerini
kapsayan süreçlerde bireyin “DAHA ETKİN ve VE-
RİMLİ NASIL ÖĞRENİLİR?“ sorusuna yanıt arar.
Ayrıca eğitimin rastgele değil bilimsel temeller
üzerinden şekillenmesini sağlar.
Eğitim pedagojisinde eğitmen, bireylerin farklı
öğrenme özgünlüğünü analiz ederek grup içeri-
sinde farklı yeteneklerin erimesine, kaybolması-
na karşı önlem alır.
Nitelikli eğitim süreçlerinin en önemli kilometre
taşlarından birisi ise eğitimcilerin pedagojik
Ekber IŞIK
TPF Eğitim Danışmanı
Eğitim, iki sac ayağı üzerinden inşa edilir.
Birincisi bilgilenme temelindeki TEORİK
SÜREÇ, bir ikincisi ise edinilen bilginin
davranışa dönüşüm süreci olarak tanımlanan
PRATİK SÜREÇ.
PULSUZ DİLEKÇE
Sevgili anneciğim, babacığım;
Bütün duygu ve düşüncelerimi dile getirebilseydim, size şunları söylemek isterdim:
Sürekli bir büyüme ve değişme içindeyim. Sizin çocuğunuz olsam da sizden ayrı bir kişilik geliştiriyorum.
Beni tanımaya ve anlamaya çalışın.
Deneme ile öğrenirim. Bana ayak uydurmakta güçlük çekebilirsiniz. Oyunda, arkadaşlıkta ve uğraşlarım-
da özgürlük tanıyın. Beni her yerde, her zaman koruyup kollamayın. Davranışlarımın sonuçlarını kendim
görürsem daha iyi öğrenirim. Bırakın kendi işimi kendim göreyim. Büyüdüğümü başka nasıl anlarım?
Büyümeyi çok istiyorsam da ara sıra yaşımdan küçük davranmaktan kendimi alamıyorum. Bunu önem-
semeyin. Ama siz beni şımartmayın. Hep çocuk kalmak isterim sonra. Her istediğimi elde edemeyeceğimi
biliyorum. Ancak siz verdikçe almadan edemiyorum. Bana yerli yersiz söz de vermeyin. Sözünüzü tutama-
yınca sizlere güvenim azalıyor.
Bana kesin ve kararlı davranmaktan çekinmeyin. Yoldan saptığımı görünce beni sınırlayın. Koyduğunuz
kurallar ve yasakların hepsini beğendiğimi söyleyemem. Ancak, hiç kısıtlanmayınca ne yapacağımı şaşırı-
yorum. Tutarsız davrandığınızı görünce hem bocalıyor, hem de bundan yararlanmadan edemiyorum.
Öğütlerinizden çok davranışlarınızdan etkilendiğimi unutmayın. Beni eğitirken ara sıra yanlışlar yapabilir-
siniz. Bunları çabuk unuturum. Ancak birbirinize saygı ve sevginizin azaldığını görmek beni yaralar ve
sürekli tedirgin eder.
Çok konuşup çok bağırmayın. Yüksek sesle söylenenleri pek duymam. Yumuşak ve kesin sözler bende
daha iyi iz bırakır. “Ben senin yaşında iken...” diye başlayan söylevleri hep kulak ardına atarım.
Küçük yanılgılarımı büyük suçmuş gibi başıma kakmayın. Bana yanılma payı bırakın. Beni, korkutup
sindirerek, suçluluk duygusu aşılayarak uslandırmaya çalışmayın. Yaramazlıklarım için beni kötü çocuk-
muşum gibi yargılamayın. Yanlış davranışım üzerinde durup düzeltin. Ceza vermeden önce beni dinleyin.
Suçumu aşmadığı sürece cezama katlanabilirim.
Beni dinleyin. Öğrenmeye en yatkın olduğum anlar, soru sorduğum anlardır. Açıklamalarınız kısa ve özlü
olsun. Beni yeteneklerimin üstünde işlere zorlamayın. Ama başarabileceğim işleri yapmamı bekleyin.
Bana güvendiğinizi belli edin. Beni destekleyin; hiç değilse çabamı övün. Beni başkalarıyla karşılaştırma-
yın; umutsuzluğa kapılırım.
Benden yaşımın üstünde olgunluk beklemeyin. Bütün kuralları birden öğretmeye kalkmayın; bana süre
tanıyın. Yüzde yüz dürüst davranmadığımı görünce ürkmeyin. Beni köşeye sıkıştırmayın; yalana sığınmak
zorunda kalırım. Sizi çok bunaltsam bile soğukkanlılığınızı yitirmeyin. Kızgınlığınızı haklı görebilirim, ama
beni aşağılamayın. Hele başkalarının yanında onurumu kırmayın. Unutmayın ki ben de sizi yabancıların
önünde güç durumlara düşürebilirim.
Bana haksızlık ettiğinizi anlayınca açıklamaktan çekinmeyin. Özür dileyişiniz size olan sevgimi azaltmaz;
tersine, beni size daha çok yaklaştırır. Aslında ben sizleri olduğunuzdan daha iyi görüyorum. Bana kendi-
nizi yanılmaz ve erişilmez göstermeye çabalamayın. Yanıldığınızı görünce üzüntüm büyük olur.
Biliyorum, ara sıra sizi üzüyor, belki de düş kırıklığına uğratıyorum. Bana verdikleriniz yanında benden
istediklerinizin çok olmadığını da biliyorum. Yukarıda sıraladığım istekler size çok geldiyse bir çoğundan
vazgeçebilirim; yeter ki beni ben olarak seveceğinize olan inancım sarsılmasın.
Benden “Örnek çocuk” olmamı istemezseniz, ben de sizden kusursuz ana-baba olmanızı beklemem. Seve-
cen ve anlayışlı olmanız bana yeter.
Sizin çocuğunuz olarak doğmak elimde değildi. Ama seçme hakkım olsaydı, sizden başka kimsenin çocu-
ğu olmak istemezdim.
Sevgiler,
Çocuğunuz.
perder
serbest köşe
1...,42,43,44,45,46,47,48,49,50,51 53,54,55,56,57,58,59,60,61,62,...84
Powered by FlippingBook