Page 65 - Perder 44. Sayı
P. 65
lenememektedir. Zira aynı iş kolunda faaliyet gösteren iki firmadan birisinin konusu yayın nedeniyle, sadece radyo ve televizyon yayıncısının yayın üzerinde
telif ücreti ödemesi, diğerinin ödememesi halinde; ortaya rekabeti bozucu bir inhisari nitelikte mali haklarının ihlalinden söz edilebileceğine dikkat çekilmiştir.
tablo çıkmakta, birilerinin haksız kazanç elde etmesine neden olmaktadır. Böylece lokanta, bar, market, otel, berber gibi umuma açık işletmelerde radyo
Aynı zamanda, müzik yayını aynı olmakla birlikte, mağazanın bulunduğu yer, ve televizyonlardan müşterilere yönelik dinletilen müzik yayınlarına Fikir Ve
özellikleri ve satışa etkisi gibi hususlar yönünden farklı fiyatlandırma yapılması Sanat Eserleri Kanunu’na dayandırılarak kesilen cezalara dur denilmiştir.
yine haksız rekabet yaratmaktadır. Telif konusunda faaliyet gösteren meslek Bundan sonra radyodan veya televizyondan yayınlanan müziğin, yapımcı ve
birliklerinin çok yüksek oranda ücret talep etmeleri ise Yasanın ortaya çıkardığı sanatçının mali haklarının ihlali anlamına gelmeyeceği yönünde verilen bu
diğer bir sorundur. kararla bu yönde süren davalar açısından da emsal teşkil edecek yeni bir durum
ortaya çıkmıştır.
Yargıtay Dur Dedi!
Yargıtay 19. Ceza Dairesi, lokanta, bar, market, otel gibi umuma açık Şimdi Ne Olacak?
işletmelerde yapılan müzik yayınlarına ilişkin önemli bir karara imza attı. Yargıtay’ın Daire Kararlarının ve hatta Genel Kurul Kararlarının hâkimleri
Yargıtay, umuma açık işletmelerde müzik eserinin radyodan veya televizyondan bağlayıcı niteliği olmamasına karşılık, İçtihadı Birleştirme Kararlarının bağlayıcı
yayınlanmasının, yapımcı ve sanatçının mali haklarının ihlali anlamına niteliği vardır. Dolayısıyla Yargıtay 19. Ceza Dairesi’nin kararı doğrultusunda,
gelmeyeceğine karar verdi. konunun netlik kazanması için Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu
Yargıtay 19. Ceza Dairesi 03.06.2015 tarihli kararında; “Radyo ve televizyon Kararına ihtiyaç vardır ya da Yasada revizyon yapılması gerekmektedir. Zira
kuruluşlarının yayınlarına ilişkin olarak, umuma açık mahallerde iletimin Yargıtay’ın yeni kararının, bu yönde süren davalara emsal teşkil etmesinin
sağlanmasına izin verme veya yasaklama haklarına sahip olduklarının yanında bağlayıcılığı yoktur.
belirtilmesi karşısında, bu kuruluşlarda yapılan yayınlarla ilgili olarak hak Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu oldukça karmaşık, yer yer Yasanın bütünüyle
sahipleri ile bu kuruluşlar arasında yetki devri ve anlaşması yapılması gerekir. çelişik hükümler içermektedir. Yasada ceza normlarının özensiz hazırlanmış
Hak sahipliği devri ve bununla ilgili anlaşmanın yapılmaması halinde, hak olması dolayısıyla, suç tipinin arz ettiği özelliklerin saptanmasında ve
sahipleri ancak yayın yapan radyo ve televizyon kuruluşlarından şikâyetçi uygulanmasında birtakım güçlükler ortaya çıkmaktadır. Keza Yasa getirdiği
olabilir. Şüphelinin bir müzik eserini, radyodan yapılan yayında, işletmesinde sistem ile çözüme giden süreci uzatmakta, adeta çözümsüzlüğü sürdürmektedir.
umumi mahalde müşterilerine dinletmekten ibaret olan eyleminde, fonogram Ayrıca Yargıtay 19. Ceza Dairesinin kararıyla uygulamada problem yaratan
yapımcısı ve icracı sanatçılar yönünden mali hakların ihlalinden bahsedilemez. yönlerin de yeniden düzenlenmesi gerekmektedir.
Atılı eylemin suç oluşturmadığı anlaşılmıştır.” şeklinde karar vermiştir. 5846 sayılı Yasada özensizce ve sıklıkla değişiklik yapma yerine, uygulamada
Söz konusu Yargıtay kararında; lokanta, bar, otel ve market gibi yerlerde ortaya çıkan sorunları, öğretinin Yasaya yönelik eleştirilerini ve Yargıtay 19.
müzik eserlerinin radyodan veya televizyondan yayınlanması halinde, Ceza Dairesinin yeni kararını da dikkate alarak yeni bir düzenleme yapmanın
fonogram yapımcısı ve icracı sanatçılar yönünden mali hakların ihlalinden yerinde olduğu kanaatindeyiz. Zira her yapılan değişiklik yasanın sistematiğini
bahsedilemeyeceği ve atılı eylemin suç oluşturmadığı tespit edilmiştir. Söz değiştirmekte, çelişik hükümlerin ortaya çıkmasına sebep olmaktadır.
telif ücreti ödemesi, diğerinin ödememesi halinde; ortaya rekabeti bozucu bir inhisari nitelikte mali haklarının ihlalinden söz edilebileceğine dikkat çekilmiştir.
tablo çıkmakta, birilerinin haksız kazanç elde etmesine neden olmaktadır. Böylece lokanta, bar, market, otel, berber gibi umuma açık işletmelerde radyo
Aynı zamanda, müzik yayını aynı olmakla birlikte, mağazanın bulunduğu yer, ve televizyonlardan müşterilere yönelik dinletilen müzik yayınlarına Fikir Ve
özellikleri ve satışa etkisi gibi hususlar yönünden farklı fiyatlandırma yapılması Sanat Eserleri Kanunu’na dayandırılarak kesilen cezalara dur denilmiştir.
yine haksız rekabet yaratmaktadır. Telif konusunda faaliyet gösteren meslek Bundan sonra radyodan veya televizyondan yayınlanan müziğin, yapımcı ve
birliklerinin çok yüksek oranda ücret talep etmeleri ise Yasanın ortaya çıkardığı sanatçının mali haklarının ihlali anlamına gelmeyeceği yönünde verilen bu
diğer bir sorundur. kararla bu yönde süren davalar açısından da emsal teşkil edecek yeni bir durum
ortaya çıkmıştır.
Yargıtay Dur Dedi!
Yargıtay 19. Ceza Dairesi, lokanta, bar, market, otel gibi umuma açık Şimdi Ne Olacak?
işletmelerde yapılan müzik yayınlarına ilişkin önemli bir karara imza attı. Yargıtay’ın Daire Kararlarının ve hatta Genel Kurul Kararlarının hâkimleri
Yargıtay, umuma açık işletmelerde müzik eserinin radyodan veya televizyondan bağlayıcı niteliği olmamasına karşılık, İçtihadı Birleştirme Kararlarının bağlayıcı
yayınlanmasının, yapımcı ve sanatçının mali haklarının ihlali anlamına niteliği vardır. Dolayısıyla Yargıtay 19. Ceza Dairesi’nin kararı doğrultusunda,
gelmeyeceğine karar verdi. konunun netlik kazanması için Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu
Yargıtay 19. Ceza Dairesi 03.06.2015 tarihli kararında; “Radyo ve televizyon Kararına ihtiyaç vardır ya da Yasada revizyon yapılması gerekmektedir. Zira
kuruluşlarının yayınlarına ilişkin olarak, umuma açık mahallerde iletimin Yargıtay’ın yeni kararının, bu yönde süren davalara emsal teşkil etmesinin
sağlanmasına izin verme veya yasaklama haklarına sahip olduklarının yanında bağlayıcılığı yoktur.
belirtilmesi karşısında, bu kuruluşlarda yapılan yayınlarla ilgili olarak hak Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu oldukça karmaşık, yer yer Yasanın bütünüyle
sahipleri ile bu kuruluşlar arasında yetki devri ve anlaşması yapılması gerekir. çelişik hükümler içermektedir. Yasada ceza normlarının özensiz hazırlanmış
Hak sahipliği devri ve bununla ilgili anlaşmanın yapılmaması halinde, hak olması dolayısıyla, suç tipinin arz ettiği özelliklerin saptanmasında ve
sahipleri ancak yayın yapan radyo ve televizyon kuruluşlarından şikâyetçi uygulanmasında birtakım güçlükler ortaya çıkmaktadır. Keza Yasa getirdiği
olabilir. Şüphelinin bir müzik eserini, radyodan yapılan yayında, işletmesinde sistem ile çözüme giden süreci uzatmakta, adeta çözümsüzlüğü sürdürmektedir.
umumi mahalde müşterilerine dinletmekten ibaret olan eyleminde, fonogram Ayrıca Yargıtay 19. Ceza Dairesinin kararıyla uygulamada problem yaratan
yapımcısı ve icracı sanatçılar yönünden mali hakların ihlalinden bahsedilemez. yönlerin de yeniden düzenlenmesi gerekmektedir.
Atılı eylemin suç oluşturmadığı anlaşılmıştır.” şeklinde karar vermiştir. 5846 sayılı Yasada özensizce ve sıklıkla değişiklik yapma yerine, uygulamada
Söz konusu Yargıtay kararında; lokanta, bar, otel ve market gibi yerlerde ortaya çıkan sorunları, öğretinin Yasaya yönelik eleştirilerini ve Yargıtay 19.
müzik eserlerinin radyodan veya televizyondan yayınlanması halinde, Ceza Dairesinin yeni kararını da dikkate alarak yeni bir düzenleme yapmanın
fonogram yapımcısı ve icracı sanatçılar yönünden mali hakların ihlalinden yerinde olduğu kanaatindeyiz. Zira her yapılan değişiklik yasanın sistematiğini
bahsedilemeyeceği ve atılı eylemin suç oluşturmadığı tespit edilmiştir. Söz değiştirmekte, çelişik hükümlerin ortaya çıkmasına sebep olmaktadır.