16
2013 yılını geride bıraktığımız şu günlerde
sektör açısından hareketli günler yaşa-
nıyor. Öncelikle Perakende Yasa Tasarı-
sı’nın taslak metninin Gümrük ve Ticaret
Bakanlığı tarafından açıklanması ardından
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Ku-
rulu tarafından açıklanan kredi kartlarıyla
ilgili yasal düzenleme sektörün gündemin-
de yerini aldı. Aşağıdaki görüşlerde her
iki konuyla ilgili, PERDER Başkanları’nın
görüşlerini bulabilirsiniz. Ayrıca hareketli
başlayan 2013 yılının son çeyreğinde
yaşanan durgunluğun nedenleri ve 2014
yılıyla ilgili beklentilerde görüşlerin içinde
yer alıyor.
2013 nasıl geçti?
Türkiye Perakendeciler Federasyonu Başkanı Selamet Aygün ve bölgelerdeki
PERDER Başkanları, geride bıraktığımız 2013 yılının sektör açısından neler getirdiğini
ve 2014 yılından beklentilerini açıkladı
Selamet AYGÜN
-
TPF Başkanı
Rakamlara baktığımızda Türkiye Peraken-
deciler Federasyonu (TPF) üye sayısı-
nın 370’e, bu üyelerin toplam mağaza
sayısının ise 3590’a ulaştığını görüyoruz.
Federasyonumuza son bir yılda ilk defa
gıda dışında bir dernek olan Beyaz Eşya Pe-
rakendecileri Derneği ve yine ardından ilk
defa ülkemiz dışından uluslararası bir katı-
lımla KKTC PERDER katıldı. Bu iki katılımla
TPF’ye üye dernek sayısı 16’ya yükseldi.
Sektörle ilgili genel tabloya baktığımızda;
2013’ün ilk yarısının daha hareketli, ikinci
yarısının ise biraz daha durgun geçtiğini
gözlemledik. Buna rağmen yerel zincirler,
sektörde en hızlı gelişen yapı olmayı sür-
dürdüler. Bildiğiniz gibi yeni mağaza aça-
cak alanlar sınırlandı hem de fiziki büyüme
ile ciro artışı yapmak artık sektörün geldiği
noktada bizler adına anlamını yitirmeye
başlıyor. Daha verimli çalışmak ve mevcut
operasyonumuzu iyileştirerek satışlarımızı
artırmak zorundayız.
Üyelerimizin bu durumun çok net farkın-
da olduğunu ve hemen hepsinin insan
kaynaklarını ve teknolojiyi maliyetleri
düşürmek adına daha aktif kullanmaya ça-
lıştığını görüyoruz. Perakende sektörünün
yıllardır çıkmasını beklediği “Perakende
Yasası”nın, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ta-
rafından taslak halinde kamuoyuna sunul-
ması biz perakendecilerde yeni bir heyecan
yarattı. Gümrük ve Ticaret Bakanımız
Hayati Yazıcı, tasarının 2014 ilk çeyreğinde
yasalaşacağını dile getirdi. Umarım bu
heyecanımız tüm tarafları memnun eden
bir yasanın hayata geçirilmesiyle büyük bir
sevince dönüşür. Başından beri perakende
sektörünün bir yasaya ihtiyacı olduğunu
savunduk ve bu yönde yapılan çalışma-
lara elimizden gelen katkıyı sunduk. İlgili
makamlarla yaptığımız görüşmelerde
taleplerimizi dile getirdik. Türkiye peraken-
de sektörünün bir düzene kavuşması için
kayıtlı ve kurallı bir sistemle hareket edil-
mesi gerektiğinin bir kez daha altını çizmek
istiyorum. Perakende sektöründe faaliyet
gösteren irili ufaklı çok sayıda işletme var.
Haliyle her ölçekteki işletmelerin istek ve
beklentileri farklılık gösteriyor. Şu andaki
taslak metnin tam anlamıyla bu istek ve
beklentilerin tamamına cevap vereceği
kanısında değiliz. Taslak metnin yayınlan-
masının ardından tekrar ilgili makamlara
ilettiğimiz birçok eksik madde bulunuyor.
Bu eksiklerin tamamlanması adına yasa
çıkana kadar ve çıktıktan sonra da çalışma-
larımıza devam edeceğiz.
İstanbul PERDER Yönetimi’nin gayretle-
riyle PERDER Akademi bu yıl pilot bir proje
olarak start aldı. Burada hemen unutma-
dan altını çizeyim bu projenin ilk günle-
rinden itibaren eğitimcilerini göndererek
bizlere destek olan üretici firmalarımıza da
teşekkür ediyoruz. Şimdi bu pilot projenin
de başarısını gördükten sonra Türkiye
çapında yaygınlaştırıyor ve TPF’nin bütün
üyelerinin yararlanmasını sağlıyoruz.
PERDER Akademi artık bir iktisadi teşebbüs
oldu. Yani kendi yönetimi, geliri, gideri ayrı
olan, profesyonel yapıda bir kurum oldu.
Bu kurum, bizim üyelerimizin dışında da
sektörün tamamına hizmet verir konumda
olacak. Türkiye Perakendeciler Federasyo-
nu’nun kurulduğu günden itibaren en çok
önem verdiği konu eğitim oldu. Türkiye
çapında her bölgemizde çok sayıda projeye
imza atttık. Gerek bölgelere gönderdiği-
miz hocalarımız gerek üretici firmalardan
aldığımız eğitim destekleri gerekse de
İŞKUR ve Milli Eğitim Bakanlığı destek-
leriyle gerçekleştirdiğimiz projelerle bu
konuda sürekli aktif bir çalışma gösterdik.
Ancak bu zamana kadarki eğitim çalış-
malarımızda bizim açımızdan en büyük
handikap, bu çalışmaların dönemsel fayda
ile sınırlı kalması oldu. Ancak bundan
sonrasında konuyu bir ileri safhaya taşıyor
ve dönemsel gelişmelere bağlı olmaktan
çıkarıp sürdürülebilir bir yapıya getiriyoruz.
PERDER Akademi’yi hayata geçirmemizin
nedeni bu. Eğitim müfredatı oluştururken
hem üyelerimize hem tedarikçilerimize
sorduk. Sonrasında eğitimlere uygun
kadroyu belirledik. Bu kadroyu belirlerken
sektöre hizmet veren değerli eğitimci dost-
larımızdan hem de üretici firmalarımızın
profesyonel kadrolarından faydalandık.
Mezun olanlara tüm sektörde geçerli olacak
sertifikalar vereceğiz. Bu sertifikalara sahip
olmak gıda perakendeciliğinde çok önemli
bir artı olacak. Mezun olan kişinin hem
uzmanlığı ve bilgisi artmış olacak hem de
sektöre bağlılığı ve perakendeyi bir meslek
olarak devam ettirme kararının pekişme-
si sağlanacak. PERDER Akademi’nin en
önemli avantajlarından biri ise oluşturdu-
ğumuz altyapı sayesinde görüntülü eğitim
hizmeti sunmak olacak. Böylece eğitim
almak isteyen sektör temsilcileri, bu içeriğe
istedikleri zaman ve istedikleri şehirden
ulaşma imkanına sahip olacak.
Perakendecilik zor bir meslek… Bu işin zor
olduğunun en iyi biz yerel zincir yönetici-
leri farkındadır çünkü bu işin mutfağından
geldik. Geçmişe göre kıyasladığımızda
çalışma saatlerinin artık daha düzenli ve
adil seviyelere geldiğini görüyoruz. Bunun
böyle olmasında firmaların teknolojiyi
daha doğru kullanmaya başlaması ve bazı
süreçleri kolaylaştırması, hızlandırması da
bir etken oldu. Çalışma koşullarında da her-
perder
gündem