18
olmaksızın buna mecbur kalabilirler. Fakat
kredi kartlarıyla ilgili son düzenlemeden
sonra tüketicilerin daha ucuz ürünlere
kaçabileceğini düşünüyorum. Bu durum
hipermarketlere hipermarketlerin kaybet-
tiği pazarı artık bizlerin değil discountların
daha fazla almasına yol açabilir. Bu açıdan
dikkatli olmak gerekli… Tamamen müşteri
odaklı çalışmamız gereken bir döneme
giriyoruz. Özellikle lojistik verimlilik sağla-
mak artık çok önemli hale geldi. 2008’de
yaşanan global durgunluğun yararı, o
dönemde birçok yerel zincirin mağaza
açmayı yavaşlatıp lojistik yatırımlarını
başlatması oldu. Bugün itibariyle birçok
yerel zincir, lojistik altyapı anlamında geç-
mişe kıyasla çok daha iyi noktalara geldi.
Şimdi ise önemli olan bu tesisleri doğru
kullanmak olmalı. Sadece lojistik merkez
yapmakla olmaz. Bunu en verimli şekilde
kullanmalıyız.
Şakir OKTAY - Batı Karadeniz PERDER Başkanı
Bizim bölgemizde perakendeciliği veya
herhangi bir ekonomik gelişmeyi tersa-
nelerden ayrı değerlendirmenin anlamı
olmaz. Tersaneler tekrar kendini toparla-
madığı, eski günlerine dönmediği sürece
zaten Batı Karadeniz’de hiçbir olumlu yük-
seliş beklememek gerekli. Tersaneler 2008
sonrası dibe vurduktan sonra hala topar-
lanmış değil. İşsizlik devam ediyor. İkinci
sektör olan demir çelikte de sıkıntılar
var. Fabrikalar özelliştiriliyor, küçülüyor.
Birçok kişi işten çıkarıldı. Dolayısıyla bizim
açımızdan zaten marketçiliği konuşmanın
anlamı kalmıyor. Parası, işi olmayan insa-
na ne satacaksın. Bunların yanında bir de
her tarafımıza sürekli discount marketler
açılmaya devam ediyor. Bu durumu daha
oda zora soktu. Birkaç yıldır insanlar,
parası işi olmasa bile sürekli kredi kartına
yüklenip az da olsa harcama yapıyorlar-
dı. Şimdi yeni düzenlemeyle de onun da
önüne geçildi. Sosyal açıdan baktığımızda
ben kararı doğru buluyorum. Mutlaka bir
şey yapılması gerekiyordu, o işin sonu
felaketti. Ancak bizim açımızdan baktığı-
mızda şimdi harcamalar iyice azalacak. Şu
anda hükümetten beklentilerimiz var. Bu
bölgenin sorunlarına artık çare bulmaları
gerekli.
Bursa PERDER Başkanı Haşim Kılıç
Türkiye’de belli bir süredir ekonomiyi
inşaat sektörü sürüklüyor. Üretime dayalı
sektörlerde önemli sıkıntılar var. Tekstil,
tarım, hayvancılık gibi reel ekonomiyi
oluşturan alanlarda yatırımın, emeğin kar-
şılığını almakla ilgili problemler var. Enerji
maliyetleri, lojistik maliyetleri üretime
dayalı sektörleri artık çok zorluyor. Sadece
inşaat sektöründeki büyümeye dayanarak
Türkiye’nin yol alması çok tehlikeli. Bu
açıdan mutlaka genel anlamda bazı tedbir-
lerin alınması gerekiyor.
Gıda perakendeciliği ile ilgili baktığımız-
da 2013 yılı iyi değildi. Özellikle Kurban
Bayramı sonrası gerçekten çok sıkıntılıydı.
Tüketiciler, geçmişte kriz dönemlerinde
bile yiyeceğinden içeceğinden kısıtlamaya
gitmezdi. Bu yıl, Kurban Bayramı sonrası
ilk defa bunu gördük. Maaşlı çalışan in-
sanlardan asgari ücretle geçinenlerin zaten
kredi kartlarında artık harcama yapabi-
lecekleri bir limit kalmadı. Birazcık daha
iyi durumda olanlar ise ev kredisi, araba
kredisi gibi borçların altındalar. Herkes şu
anda bankalara borçlu durumda… Kredi
kartıyla ilgili yapılan yasal düzenlemeyi
yerinde buluyorum. Bu işin bir şekilde önü
alınmalıydı. Ancak bu düzenleme, özelikle
2014 boyunca perakende sektörünü daha
da zorlayacaktır.
Belki de daha kademeli
olarak insanların borçlarını
eritecek daha yumuşak bir
düzenleme getirilebilirdi.
Yasa Tasarısı’nın 2014
yılında yasalaşıp meclisten
geçme ihtimali güçlendi
fakat tasarının şu andaki
durumunda büyük belir-
sizlikler var. Özellikle yetki
karmaşasıyla ilgili sorunlar
çözülmemiş durumda. Bu-
gün perakendecileri herkes
denetleme yetkisine sahip.
Mağazalarımıza her gün
farklı farklı bakanlıklardan
bir denetimci geliyor. Biz
kime bağlıyız, kim neyi denetliyor önce
bunun sadeleştirilmesi ve tek bir mecraya
bağlanması gerekiyor. Ayrıca daha önem-
lisi bu denetimlerin tekil marketlere ve
geleneksel kanala uygulanmasındaki hak-
kaniyetin oluşturulmasıdır. Yeni mağaza
açmakla ilgili düzenleme gelmesi gerekli.
Bursa’da bütün ulusalların ve yerellerin bir
arada, dip dibe mağaza açtıkları cadde-
ler var. Bu konunun yerel yönetimlerin
yetkisine bırakılması yerine kesin kurallara
bağlanması gerekir. Çalışma saatleri ve
Pazar günü tatiliyle ilgili de herhangi bir
madde yok. Dolayısıyla bu yasa çıksa bile
herhangi bir şey değiştirmeyecek. Fakat en
azından bir yasa olmuş olacak, bunun üze-
rine eklemeler yapma şansımız olacak. Bu
açıdan çıkması, hiç olmamasından iyidir.
2014 yılında, 2013 yılının son çeyreğindeki
bu daralmanın etkileri sürecektir. İkinci
çeyrekte, bahar aylarına girerken belki
biraz düzelebilir. Yeni bir yatırım yaparken
herkes çok daha dikkatli olacaktır. Yatırıma
gücü olanların da bunu bilinçsiz mağaza
açmak yerine altyapıya, lojistiğe harcama-
sı gerektiğini düşünüyorum. Servisçilikten
depoya, arka ofisten promosyon uygula-
malarına kadar bütün detaylara tek tek
bakmamız gerek. Şu anda hiç kimsenin
verimsiz iş yapma lüksü kalmadı.
perder
gündem