int dergi 36 - page 38

38
perder
pazar
Temel besin maddelerinin organik şem-
siyesi altında raflara girebiliyor olması
gerekli. Son yıllarda yumurta güzel örnek
oldu. Klasik FMCG ürünleriyle organik
ürünler arasındaki fiyat farkını, yurt dışı
pazarları da göz önüne alarak kayaslamak
gerekli… Öncelikle alış fiyatı üzerinden de-
ğerlendirme yapacağımı belirtmek isterim.
Yani her iki segmentte üreticiden ürünü
alan ve perakende zincirine satacak olan
tedarikçinin fiyatlarını size söylüyorum.
Buna göre örneğin meyve ve sebzede yüz-
de 10 ila 40 arasında değişen bir fark var.
Yumurta ve diğer temel besin maddelerin-
de ise bu oran yüzde 50 civarlarında. Bu
makas aralıkları Avrupalı muadillerinden
kesinlikle fazla değil hatta bazı ürünlerde
daha bile düşük seyretmektedir. Biz bu
konuda ayrıca bir çalışma da gerçekleştir-
dik. Büyük bir market zincirinden en temel
ürünlerle dolan bir sepetin aynısını City
Farm ürünleriyle doldurduk. Burada beyaz
et, kırmızı et, sebze meyve, konserve gibi
birçok ürün grubunu koyduk. Fark yüzde
35 oldu. Yani temel gruplarda, gerçekten
yiyebileceğiniz en kaliteli ürünleri aldığı-
nızda mesela 35 TL’lik bir sepeti 50 TL’ye
doldurabiliyorsunuz.
Ürünün perakende kanallarına ulaşma-
sında markanın, toptancının ve zincirin
ticari kondisyonları devreye giriyor. Ancak
bu rakamlar FMCG ürünlerinde olduğu
gibi değil, daha yüksek bedeller isteniyor.
Yanlış anlaşılmasın burada perakende
zincirlerini eleştirmiyorum. Kendilerine
göre haklılar çünkü onlar da “Bu ürünlerin
benim rafımda dönme hızı, konvansiyonel
ürün gibi değil. O zaman daha yüksek
garantiler almalıyım” diyor. Fakat şu da bir
gerçek, bu ürünlere bu bedeller uygulan-
dığı sürece fiyatlar inmiyor ve ürünlerin
rafta dönme hızı artmıyor. Ayrıca şunu da
belirteyim bizim çalıştığımız perakende
zincirleri satışlardan ve karlılıktan çok
memnun. Bu meselede dikkat edilmesi ge-
reken tek şey lokasyon. Bazen her semtte,
her bölgede istenilen sonuç alınamıyor.
Fakat yeni konut projeleri, birçok semtte
yaşam kalitesinin artması ve tüketici
profilinin gelişmesiyle bu da değişiyor.
Perakende zincirleri bu konuda mutlaka
algılarını açık tutmalı.
Son bir kaç yılda arzın artmasıyla talep de
canlanıyor. Türkiye’de bundan 7-8 sene
önce organik dediğimiz zaman, bizim
alıştığımız Türk fındığı, Türk kayısısı,
sultani incir organik olarak anılırdı. Özel-
likle Avrupa Birliği ülkelerinin, Türkiye’ye
özgü ürünleri organik olarak talep etmesi
sonucunda 1998’de organik tarım, daha
sonra 2003-2004’de de organik tavuk, süt,
yumurta gibi hayvansal ürünler de buna
eklenerek ürün deseni artmaya başladı.
Özellikle, son dönemde kanser vakalarının
artması, gıdadaki taklit ve tağşiş olayla-
rının etkisiyle de tüketici bilinçleniyor ve
organik ürünlerine talep artıyor
Keskinoğlu olarak, günde 4 milyon adet
yumurta üretiyoruz. Türkiye yumurta
perakende pazarındaki payımız yüzde 75’e
yaklaşmış durumda. Türkiye’deki ulusal
ve yerel perakende zincirlerinin neredeyse
tamamıyla işbirliği yapıyoruz. Türkiye’deki
ürün satış nokta sayımız 50 bin dolayla-
rında. Bunun dışında, oteller, pastaneler ve
catering firmaları gibi endüstriyel üretim
yapan müşterilerimiz de bulunuyor.
Türkiye’de günde yaklaşık 45 milyon yu-
murta üretiliyor. Bunun içerisinde organik
yumurta üretimi % 1 seviyesinde. Bu du-
rum yurtdışında ise %2 ila 3 civarındadır.
Organik yumurtanın şu anda ulaştığı pazar
hacmi 30 milyon dolardır. Organik yumur-
tanın raf ömrü, normal yumurtada olduğu
gibi 28 gündür. Üretimden, son tüketiciye
ulaşıncaya kadar soğuk zincirin korunması
halinde (5-12 C arasında) raf ömrü dolun-
caya kadar rahatlıkla tüketilebilir.
Organik tavuk yetiştiriciliğinde öne çıkan
en büyük fark, kullanılan yemin tamamen
organik olması. Bunun dışında elbette ki,
Bakanlığımızın da belirttiği diğer önem-
li kıstaslar var. Organik üretimde yem
dışında gözetilmesi gereken ve bizim de
Keskinoğlu olarak uyduğumuz öne çıkan
diğer kriterler ise şöyle:
• Bağımsız denetleme kuruluşlarının göze-
timi altında üretim yapılması
• Kümeslerin yerleşim birimlerinden en az
40 kilometre uzağa kurulması
• Kullanılan yemin tamamen organik serti-
fikalı bitkisel yemler olması.
Besin değerleri açısında organik yumurta
ve doğal yumurta arasında bir fark bulun-
muyor. Öne çıkan en büyük fark, tavuk-
ların beslendiği yemin tamamen organik
olmasıdır. Tüketicilerin organik yumurtayı
gözle görerek ayırt edebilecekleri bir bilgi
maalesef yok. Tüketiciler ancak Bakanlık
tarafından sertifikalandırılmış organik
yumurta üreticilerinin ürünlerini almaya
özen göstermeli, satış kararı öncesinde
güvendikleri markaları tercih etmelidirler.
“Sektörü birlikte büyütmeliyiz”
“Organik yumurta gelişime açık”
Ayhan Sümerli
Organik Ürün Sanayicileri Derneği Başkanı
Keskin Keskinoğlu
Keskinoğlu Şirketler Grubu Yönetim Kurulu
Üyesi ve Pazarlama Grup Başkanı
1...,28,29,30,31,32,33,34,35,36,37 39,40,41,42,43,44,45,46,47,48,...84
Powered by FlippingBook